BELEDİYELERE YÖNELİK OPERASYONLARA VE ARKADAŞLARIMIZIN TUTUKLANMASINA KARŞI BASIN AÇIKLAMASI GERÇEKLEŞTİRDİK
BASINA VE KAMUOYUNA
İktidar, sandıkta kazanamadığı belediyeleri yargı sopasıyla hizaya getirmeye, halkın iradesini gasbetmeye çalışıyor. Yerel seçimlerde ortaya çıkan demokratik iradeyi hazmedemeyenler, bugün Hakkâri’den İzmir’e, İstanbul’dan Adana’ya, Antalya’ya dek seçilmişleri hedef alan bir saldırı dalgası yürütüyor. Kayyım atamalarıyla başlayan bu antidemokratik süreç, şimdi yolsuzluk bahanesiyle yürütülen gözaltı ve tutuklamalarla derinleştiriliyor.
2024 yerel seçimlerinden sonra Hakkâri’de başlatılan kayyım ve baskı politikaları, bugün İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Adıyaman, Büyükçekmece belediyeleri ile devam ediyor. Ana muhalefet partisi başkanının konuşması soruşturma konusu ediliyor, seçilmiş milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için işlemlerde bulunuluyor. Bu tablo; yargının bağımsızlığının ortadan kaldırıldığını, muhalefetin kriminalize edilmeye çalışıldığını, halkın iradesine doğrudan darbe vurulduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu, yalnızca belediye başkanlarını değil, o kentlerde yaşayan milyonlarca yurttaşı ve o belediyelerde görev yapan emekçileri cezalandırma girişimidir.
Kamu Hizmeti Üretmek Suç Değildir!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne dönük operasyon da bu baskı politikasının bir parçasıdır. Sendikamızın Şube Kadın Sekreteri Şükrüye Yavuz’un da aralarında bulunduğu onlarca emekçi, sabahın erken saatlerinde evleri basılarak gözaltına alınmış, birçok arkadaşımız tutuklanmıştır. Oysa hepsi kamunun gözünün önünde çalışan, evleri işyerleri belli kamu emekçileridir.
Yerel yönetim emekçilerine dönük bu sindirme politikaları, yalnızca bireyleri değil; kamucu, toplumcu ve halkçı belediyecilik anlayışını da hedef almaktadır. İktidar, her imzayı potansiyel suç olarak görüp kamu çalışanlarını korkuyla, belirsizlikle kuşatmak istiyor. Bu koşullarda kamu hizmeti üretmemek değil, üretmek suç haline getiriliyor. İktidarın bu politikalarına karşı bir kez daha haykırıyoruz: Kamu hizmeti üretmek suç değildir! Emekçiler suçlu değil, bu kenti var edenlerdir!
Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, bu hukuksuzluk sona ermelidir. Emekçilerin onuruna, emeğine, ekmeğine yönelik saldırılar karşısında susmayacağız.
Bir Çağrımız da İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne:
Bu süreçte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nı ve belediye yönetimini, emekçilerin yanında açıkça durmaya çağırıyoruz. Arkadaşlarımızı yalnız bırakmayın. Ailelerine destek olun, tutuklu emekçilere sahip çıkın. Aynı zamanda, belediye ve bağlı kuruluşlarda süren işçi kıyımına son verin. Kentin emekçileriyle birlikte omuz omuza durmadan, bu karanlık saldırılara karşı aydınlık bir gelecek kuramayız.
Bugün aynı iş yerlerinde beraber hizmet ürettiğimiz işçi arkadaşlarımızla, doğumdan ölüme bu kente hizmet eden ve siyasi hesaplaşmalar uğruna işinden edilen Belediye İş Sendikası ve üyeleri ile birlikteyiz. Bu kente hizmet üretirken de bu hizmet nedeniyle gerçekleşen siyasi operasyonlara da işçi ve emekçi düşmanı politikalara da, işçi kıyımına karşı da mücadeleyi birlikte yükselteceğimizi yana yana duracağımızı buradan ilan ediyoruz.
Bizler, emeğiyle kentini var eden yerel yönetim emekçileri olarak; kayyımlara, hukuksuz operasyonlara, yargı darbesine ve siyasi intikam politikalarına boyun eğmeyeceğiz.
Arkadaşlarımızın onuruna, halkın iradesine ve kentimizin geleceğine hep birlikte sahip çıkacağız. Bu ülkenin umudu örgütlü emekçilerin mücadelesidir!
BİZ ÇOCUKLARIMIZA ONURLU BİR GELECEK BIRAKACAĞIZ, YA SİZ?
TÜM BEL-SEN İZMİR ŞUBELERİ – BELEDİYE-İŞ SENDİKASI İZMİR ŞUBELERİ