YAŞAMIN KENDİSİYİZ, BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ!
8 Mart 1857’de dokuma işçisi kadınların hakları için başlattığı greve polisin müdahalesi sonrası çıkan yangında ölen 129 kadının anısı ve o günden bu güne haklarını kazanmak ve korumak için direnen kadınların mücadelesi bugün bu yüzyılda hala devam ediyor.
Tüm dünyada her 8 Mart’ta milyonlarca kadın, eşit haklar, adalet, özgürlük ve insanlık onuru için sokaklara çıkıyor. Bizler, Tüm-Bel Sen 1 No’lu Şube Kadın Komisyonu olarak, kadınların sesini yükseltiyor ve mücadelemizi daha da güçlendirmek için sokakta bir araya geliyoruz.
Kadınlar olarak, sanattan iş dünyasına, ofisten şantiyeye, sokaktan hane içine her yerde ve her alanda varız ancak ayrımcılık ve şiddet sarmalında yaşamlarımızı sürdürüyoruz. İstihdamda görünür olmak istiyoruz. Ücret eşitsizlikleri, iş yükü dengesizlikleri, cam tavanlar, kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak uğradığımız ayrımcılık ve şiddetin her türlüsüne isyan ediyoruz. Erkek egemen ve kapitalist düzen kadının emeğini ücretsiz ya da ucuz iş gücü olarak sömürüyor. Kadını ev içine hapsederek çocuk bakımı, ev işleri, yaş almış bakımı gibi ücretsiz emeği ile kadını itaat eden ve bakım veren yükümlülüğüne sıkıştırıyor.
HAYATLARIMIZ HAKKINDA ÖZGÜRCE SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYORUZ!
Kadınlar en çok da aile içinde şiddete uğrarken; en çok da evlerinde öldürülürken 2025 yılı, merkezi hükümet tarafından “Aile Yılı” olarak ilan edildi! Oysa bizler, hane içinde kişilerin kimliğini, onurunu, emeğini adil ve eşitlikçi bir biçimde gören eşitlikçi iş yükü olan haneler istiyoruz. Güvenceli çalışmak, ücret eşitliği, harcamalarda söz hakkı, şiddetsiz boşanma, güvenli kürtaja erişim, gebeliği önleyici yöntemlere erişim hakkı istiyoruz. Daha adil bir toplumun inşası özgür bireylerle mümkündür. Kadınlar yalnızca aile içerisinde tanımlanacak varlıklar değildir. Kadınların hakları, özgürlükleri ve mücadeleleri sadece aile yapısına indirgenemez. Bu yüzden, 2025 yılının “Kadın Yılı” olarak ilan edilmesini talep ediyoruz. Kadınların güçlendirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların her alanda haklarını savunma mücadelesi, sadece kadınları değil, toplumu dönüştüreceğine inanıyoruz.
KARARLARA DAHA FAZLA KATILIM İSTİYORUZ!
Sendika yönetimleri dahil olmak üzere, tüm karar alma mekanizmalarında, toplumsal cinsiyet eşitliğinin yerel yönetimlerde ve her alanda anaakımlaşmasını sağlamak ve eşitlikçi emek örgütlenmesi adına kadınlar da erkekler kadar söz sahibi olmak zorundadır.
EŞİTLİK İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRECEK!
8 Mart, geçmişin ve geleceğin kadın mücadelelerinin yükseldiği hatırlatıldığı bir gündür. Birlikte daha güçlüyüz, daha dirençliyiz. Mücadelemizi her gün hatırlatarak haklarımızı savunmaya, eşitlik için mücadele etmeye devam edeceğiz.
TÜM BEL-SEN İZMİR 1 NOLU ŞUBE KADIN KOMİSYONU